Sonbahar geldiğinde,yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun hemen herkesin diline dolanan bir şarkı vardır.Günümüzün popüler solistlerinden Teoman,şarkısında ''Akşama doğru azalınca yağmur;Kız kulesi ve Adalar;Ah burada olsan,çok güzel hala İstanbul'da sonbahar'' der.Evet,bu kentte yaşanan son bahar çok güzeldir.Ayağınızın altında sarı sarı yapraklar,gözünüzün eriminde masmavi deniz...
Sonbahar güzeldir güzel olmasına da diğer mevsimlerinde hakkını vermek gerek.
Örneğin bahar.Doğanın canlanmaya başladığı yeşilin ayrı tonlarının gözleri ve ruhları okşadığı mevsim.
Bahar,en az sonbahar kadar güzeldir İstanbul'da.
Ancak bu kentte yaşayanların baharın tadına varabilmesi için dışarıda olması,dolaşması adım adım güzelliklerin farkına varması şart.
İstanbul'da Nerelere mi Gidilebilir ?
Yazımızın başlığında da belirttiğimiz gibi korulara elbette.İstanbul'u korumak istercesine her iki yakadan sarmalayan korular,kışın sona erdiğine,doğanın artı yavaş yavaş canlandığına tanıklık edebileceğiniz yegane yerledir.
Emirgan,Yıldız Parkı,Küçük Çamlıca,Fethi Paşa,Mihrabad,Hıdıv İsmail Paşa ve Adile Sultan Validebağı bunlar arasında bilinenleridir.Sözü edilen korularda ailenizle yada arkadaşlarınızla gezebilir,Kuş cıvıltıları arasında tertemiz havayı ciğerlerinize çekebilir,hatta kimi koruların içinde yer alan sosyal tesislerde çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Böylesi bir gezinin ardından sanatçıların şarkılarında sadece sonbaharı değil,baharı da anlatmaları gerektiği fikrine kapılıyoruz.
